30 Eylül 2010 Perşembe

Kreşe başladık


Tabii biz kreşe gidecek yaşı çoktan geçtik ama ailecek bir başlama durumu söz konusu. Eylül'ün kreşi sevmesi için aylardır çaba gösteriyoruz. Sürekli kreş hakkında konuşuyoruz. Parmaklarımla Eylül bak bugün pazartesi sen Meliha teyzene gidicen, yarın Salı, Ankara'ya gidicez v.b. gösteriyordum. Kreşe başlama zamanı gelince, Salı, kreşe gidicen gibi. Herkese bu mutlu günlerimizi anlatıyoruz. "Eylül okula/kreşe başlayacak/başladı teyzesi/amcası. " Nasıl mutlu anlatıyoruz.

İlk günümüz Salı günü bir saatti. Ben, eğer annemi istiyorum diye ağlarsa hemen görünmek için
aşağıda oturup çıkmasını bekledim. Bir sorun olmadı. Sevdinmi kızım diye sorduğunda evet dedi. Dün yani ikinci gün 1,5 saatliğine girdi ben yine aşağıda bekledim. Öğretmeniyle resim yapmış, çıkışta bana getirdi. Eylül'ün kreşten getirdiği ilk resim olarak duvarımızda ki yerini alacak."Anne onu duvarımıza asacaz dimi" "evet, canım."
(Eğer orada durmamın işyerimden dolayı sorun olma ihtimali varsa gidebileceğimi, kendilerinin Eylül'ü idare edebileceklerini söylediler. Eylül'e hiç yalan söylemediğimi, olaki aşağıya inerde O'nu bekleyeceğimi söylediğim halde beklemediğimi görürse hayal kırıklığı ve güvensizlik yaşayabileceğini, o yüzdende duracağımı söyledim.) (Bunu teklif etmelerinin sebebi de müdürümün beni geç göndermek için bir sürü laf söyleyip, önüme yazı koyduğunu anlatmam oldu)

Bugün üçüncü günümüz 2 saat kaldı ve sabah gitmek istemediğini defalarca söyledi.
"anne ben okula gitmek istemiyorum, anne nütfen, okula gitmek istemiyorum" diyerek apartmandan çıktı.
Üstelik akşam uzun uzun konuşmuştuk.
"Eylülcüm sen artık tek başına gideceksin biliyormusun?" (heyecanlı heyecanlı söylüyorum)
Evet (O'da heyecanlı cevap veriyor)
Artık büyüdün ve kreşe kendi başına gidiyorsun. Ben seni yarın kreşe bırakıcam, sonra da almaya gelicem.
TAmam. (mutlu ve gururlu)

Eylül, kreşte ki tuvaleti gördünmü?
Hayır.
O kadar güzelki, küçücük küçücük klozetleri var. BAk senin sandalyen kadar. Yarın bak tamam mı?
Tamam.
Tuvalet meselesini özellikle vurguladım çünkü daha öncede kreşte ablalarının, öğretmenlerinin temizleyeceğini söylemiştim. Başkasına temizletmez, başka yerde tuvalete gitmez. Kreşte sorun yaşamasın diye. Bugün tuvalete gidip bakmış, ay ne kadar küçük, çok güzel demiş. :)

Sonra Meliha teyzesinden kreşe götürmek için almaya gittiğimde hayır istemiyorum dedi. Meliha teyzesine, orada hiç arkadaşı olmadığını, kimsenin onunla konuşmadığını, o yüzden de gitmek istemediğini söylemiş. Bende Eylül'ün yanında Suna ablaya ve Dilek öğretmene söyledim. Cevizden kurbağa yapmaya ve arkadaşlarıyla konuşmaya çıktılar.

Suna abla (kreşin müdürü) Eylül'ü çok önceden tanıyor. Birlikte otobüsle hafta sonu kayak yapmaya Bolu'ya gitmiştik. Dağa çıkmış hatta zirve yapmıştık. Müdür yardımcısına Eylül bir alışsın, çok konuşur falan demiş. Eylül bugün konuşmaya, birşeyler anlatmaya başlamış. Hatta müdür yardımcısına "biz dağa gittik ama sen çıkamazsın, çok yüksek" bile demiş.

(Kreşe başladığımız 28 Eylül'ün artık iki önemli anlamı var. 1. Ablamın doğum günü 2. Eylül'ün okul hayatının başladığı gün.)

Bugün bir blogcu arkadaşın kızının okula başlama yazısını okudum. Kızına teşekkür etmiş dönüm noktalarında hiç zorluk çıkarmadığı için. Sanki Eylül'ü okuyormuşum gibi geldi. Diş çıkardı kendini de bizi de hiç hırpalamadı. Memeyi bıraktırdığımda problem olmadı,Bezini çıkarmaya karar verdik, çıkardık ve ilk geceden çiş için kalktı. Kreşe başladığında hiç sorun çıkarmadı. Umarım mutlu olur ve hep böyle rahat atlatır bütün dönüm noktalarını.

Bu dönüm noktalarında uygulamaya başlamadan önce Eylül'e başına ne geleceğini çok anlattım. Bezini çıkarınca neler olacak, okulda O'nu neler bekliyor. Eylül haftalar hatta aylar öncesinden neyle karşılacağını biliyordu. Kafasında birşeyler kuruyordu da. Örneğin okula başlamadan bir hafta önce önüne gelen herkese okul anılarını anlatıyordu. Okulda arkadaşım böyle yaptı, bunu söyledi, ben böyle yaptım, böyle söyledim gibi. Herkes de inanıryordu gerçekten okula gittiğine.

19 Eylül 2010 Pazar

İyi ki Doğdun Kızım

Canım benim. Çok güzel bir doğum günü partisiyle kutladık yeni yaşını. Ömrün boyunca mutluluk, huzur, sağlık diliyorum. Güzel kızım benim.
Hazırlıklar için çok uğraştım. Sabahlara kadar süs hazırlayıp yine de yorgunluk hissetmeden günü kapattım. Anneme, ablama, babama, eşime, teyzeme, anneanneme yardım ve desteklerinden dolayı çok teşekkür ederim. Çok güzel bir parti olmasını istiyordum gerçekten de öyle oldu.

Kağıttan çiçekler fikri hanimish'ten.
Duvardakileri hamarat diva'nın bu çiçeklerinden esinlenerek yaptım.
Doğum günü pastası ve kurabiyeler Banu hanımdan.
Patates toplarının tarifi Mutfak Sırlarından.
Peynirli börek tarifi Eylül'ün bakıcısı Meliha abladan.
Havuçlu mezeyi (adını bilmiyorum) ve sigara böreğini misafirimiz Meral hanım yaptı.
Ablamın, benim ve kızımın kuaförü Seyran bağlarındaki Kuaför İz.
Yaprak sarmasını anneannem ve teyzem yaptı.
Mercimek köftesini ablam.

Biber dolmasını, peynirli böreği, patates toplarını,poğaçaları ben yaptım.
Annem hepimizin yardımcı elamanıydı. Ben ablamın mercimekli köftesine yardım etmedim ama O bana yardım etti.
Babam Eylül'ün moda tasarımcılığını yaptı. Ve bu iki saat sürdü.
Hediye işini eşim üstlendi. Hepimizin adına Eylül'e hediye aldı. Pastayı kestikten sonra hepimiz bir paket alıp verdik. Ben Eylül'e pastayı gösterdim ve işte sana doğum günü hediyem dedim. Çok sevdi.

Parti çok güzeldi. Babam arkadaşını davet etmiş, eşi ve çocuklarıyla geldiler. İlk kez karşılaşmamıza rağmen hiç yabancılık hissetmedik. Eylül çok eğlendi, Berk ve Burak'la çok iyi anlaştı. Yabancılarla hiç ilgilenmeyen Eylül, Burak'la koşturup durdu, Berk'in de sürekli kucağındaydı. İki çocukları olduğunu babam söylemişti. Bende onlara da hediye almayı düşünmüştüm ama hem onlara hediye almayı unuttum hem de pasta için mum.

Eylül'ün ay ay fotoğraflarını eklediğim cdyi oynattık. Eylül'ün ilk üç yılına bakın dedim. Güldüler. Anıları tazeledik. Işıl İstanbul'da olduğu için partiye katılamadı. Hafta içi burada olacak, ozaman ikinci doğum günü kutlamasını yapacağız. Bu sefer oynayası olanlar göbekte atacak.
Doğum günü pastası ve kurabiyeleri çok güzeldi. Pastaya mum almayı unuttuk ama küçücük kültablalarına pembe mumlar koymuştum, ışıklar kapanınca yakarız çok hoş olur diye düşünmüştüm. Pasta mumu olmayınca pasta mumu yaptım ve böyle de çok hoşuma gitti. Üstelik pasta da delik deşik olmamış oldu.

Hazırlıklardan ve partiden bazı resimleri ekledim.









13 Eylül 2010 Pazartesi

Kısa Kısa Bizden Haberler 11

Görümcemden boyalar için çanta yapmasını istemiştim, boyalar için değilde iğne ve iplikler için çok şık oldu.
Kumaşla uğraşmaktan çok keyif aldı.
Odasındaki halıları kaldırdım. Yere büyük kağıtları kağıt bantla yapıştırdım. Parmak boyasıyla bebeğini boyuyor.

Kısa Kısa Bizden Haberler 10

Yapa'nın dergilerini yapıyoruz bu günlerde. Dergide karta düğme yapıştırılması gerekiyordu ama bizde düğme olmadığı için yıldızları kullandık.




Bu iğneleri Eylül geçirdi. Dikiş dikerkende bu iğnelerle uğraşırkende gözümü üstünden ayırmadım.

Çok uzun bir süre ucu küt iğneyle dikiş dikti. Kasnağı ve iğneyi aylar önce almıştım, yeni kullandık. Konsantrasyon süresi çok kısa olmasına rağmen dikişle uzun süre uğraştı.

Kısa Kısa Bizden Haberler 9

Matematik çalışması yaptık. En arkadaki matematik oyuncağının sayılı ve yıldızlı parçalarını aldım. Alt alta dizdim. biraz yukarıdaki daha önce oyun hamurunu kurutarak yaptığım Yeşil zarı atıp, gelen sayıyı orada göstermesini, yıldızı bulmasını söyledim. sonrada telefondan gelen sayıyı göstermesini istedim.

Kısa Kısa Bizden Haberler 8

Bayramda mezarları (kayınvalidem,kayınpederim, kayınvalidemin annesi) ziyaret ettikten sonra bağa cevizlere bakmaya gittik. Biraz topladık, biraz yedik.

Kısa Kısa Bizden Haberler 7

Mezara gittik ama Eylül'e toprak bir alana gidip, çiçeklerin çıkıp çıkmadığına bakacağımızı söyledik. O çiçekleri sularken biz büyüklerimiz için dualar okuduk. Minik Nehir içinde okudum.





Kısa Kısa Bizden Haberler 6

Eylül'e en sonunda giyinme çerçevelerinden yapabildim.

Kurdele










Düğme





Kısa Kısa Bizden Haberler 5

Parmak boyasıyla kağıt boyamak yerine dirseğine kadar kollarını boyamayı seviyor.






Kısa Kısa Bizden Haberler 4

Eylül'le tişört boyadık ama çokta ilgisini çekmedi. ben daha çok uğraştım. Son halini çekmeyi unutmuşum ama.







Kısa Kısa Bizden Haberler 3


Anneannesiyle birlikte.




Tunalı'da ki D&R kitapçısı. Kitaplarla ilgilenmek yerine sadece oyuncaklarla oynayıp, sandalyeleri dizdi.


Elizinn'de ki pastalara bakıp, kendi doğum günü pastası için sipariş veriyor. Kapısı olsun, ev olsun, anne olsun, baba, çocuk ve bebek olsun.



Tunalı Hilmi'de Işıl ve Pınar teyzesiyle oyun oynuyor.