5 Mart 2010 Cuma

Kartalkaya gezimiz

Niğde Doğa Sporları Kulübü'nün (NİDOS) 19-21 Şubat tarihlerinde düzenlediği Kartalkaya gezisine katıldık. Cuma ve Pazar günlerimiz yolda, Cumartesi günü öğleden sonramız otobüste ısınmaya çalışmakla geçti ama çok memnun kaldık, çok eğlendik ve ben çok dinlendim. Gitmeden önce Eylül'e dağa gidicez, kızakla kayıcaz diye anlattık, hazırlıklıydı ve Cumartesi günü sümükleri ağzına akacak kadar soğuk havada kızakla kaymaya devam etti. üstü sırılsıklam olunca ve inanılmaz rüzgar çıkınca mecburen otobüse girdik. 3 saat kadar kızım önce benimle sonra da babasıyla ekibin toparlanmasını bekledi otobüste. Mehmet amcası, Emin amcası daha sonra Tülin teyzesi, Şimal Eylül'ün canının sıkılmaması için ellerinden geleni yaptılar. Ben Yusuf'la kayarken camdan beni izleyen canım kızım, düştüğümü görünce salya sümük ağlamaya başlamış annem düştü diye. Kayarken fotoğraflar yok maalesef.


Giderken mola verdik ve Eylül salıncak ayrılmak istemedi, zor ayırdık. Otobüs kalkmak üzere, anne altıma yapıyom dedi. Salıncaktan fırsat bulamadıki çiş yapmaya.


12-13 saatlik yoldan sonra şömine başında çay süper oldu. Masanın üstünde kuru pasta ve kitaplar vardı.

Dolaşmaya çıkamadık ama güzel yerlerden geçerken otobüsü durdurup indik aşağı. Kaldığımız yere çok yakın bir manzara. Bide Eylül'le Şimal için çiş molası verdik, sigara içenlere yaradı.


Burası bizim kaldığımız kaloriferli odaların olduğu ana bölüm. Özcan Dağevi. Burada yiyip,içip yattık. Kahvaltı ve akşam yemekleri harikaydı. Buranın karşısında da sobalı odalar var. Biz Eylül'den dolayı ana binayı tercih ettik. Burada Kathy ve Bekir'le birlikte.


Yine salıncak. Eylül'ün en çok sevdiği şeyden mahrum kalmaması çok iyi. Karşımızda dere akıyor, biz şarkılar söylüyoruz. Anne arkadan salla diyor ama fotoğraf çekmek için öne geçiyorum.



Ve gezinin bombası. Kızım için götürdüğüm bütün yedekler de ıslanınca Mehmet'in kazağını pantolan gibi giydirdik, Mehmet'in çorapları da ayaklarında.


Gölcük'te mola verdik, bir tur atıp hemen otobüse döndük. Hava çok soğuktu elimizde mendille dona dona gezdik.


Filiz makarna fabrikasında yemek molası verdik. Daha doğrusu Filiz Barilla Makarna Fabrikası. Maalesef yılların Filiz Makarnası da ellere gitmiş. Makarnalar harikaydı. Ama ülkemin durumu hiçde harika değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder