2 Haziran 2010 Çarşamba

Dedem beni....

27 Mayıs günü anneannesi aradı,büyük teyzesi kitap almış, kargoyla göndereceklermiş diye konuştuk. Bende hemen yanımdaki Eylül'e kızım bak büyük teyzen sana kitap almış, göndereceklermiş diye anlattım. Telefonu kapattıktan sonra Eylül'le mutfağa yemek yemeğe gittik. Durduk yere vurgulu vurgulu Dedem beni her yere götürecek, ayakkabı almaya götürecek, parka götürecek, her tarafa götürecek, hepsine götürecek, çarşıya götürecek dedi. :)) belliki yavrum çok özlemiş. ( Bir gün öncede Meliha teyzesi, Erdem, Şaziye ayakkabı almaya çıkmışlar, Meliha teyzesi, Erdemle Şaziye'ye ayakkabı almış, Eylül "bana da al"demiş, Eylül'e uygun ayakkabılar olmayıncaMeliha teyzesi de almamış. İçinde yer etmiş anlaşılan:) )

Dedesi bizi ziyarete geldiğinde Eylül bir gece bizim yanımızda yatar, dedesi de O'nun yatağında yatar. Bunları söyledikten sonra akşam yanına uzanmış uyumasını beklerken, Eylül'ün de sırtı bana dönükken, yüzünü bana döndü, dedem benim yatağımda yatmasın dedi. Bende tamam kızım, dedene söyleriz, bize geldiğinde salondaki yatakta yatar dedim. Tamam dedi, dedem benim yatağımda yatmasın, burası benim yatağım (bu son cümleyi vurgulu söyledi, ve içi rahatlamış bir şekilde sırtını dönüp uyudu.) Tek başına kendi yatağında yatmayı benimsemesi çok hoşuma gidiyor. Gerçi tek başına değil benimle uyuyor. Benim kokuma göre kendini ayarlıyor. Gece uyanıp kendi yatağıma gidersem hemen uyanıyor, yanıma geliyor, burada mı yatalım senin yatağına mı gidelim diyorum, keyfine göre cevap veriyor. BAbasının dersinin olmadığı bazı günler uyandırmaya kıyamadığım için sessizce işlerimi halledip, çıkıyordum. babası en sonunda isyan etti, sen gidiyorsun 10 dakika sonra uyanıp annem nerde benim diye soruyor dedi. Artık uyumasına izin vermiyorum. Bensiz nasıl olsa uyumuyor diye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder