2 Haziran 2010 Çarşamba

Bizim Eylül İşte Böyledir

Ne zamandır yazmayı düşündüğüm ama bir türlü fırsat bulamadığım bir yazı dizisine başlamak istiyorum. :))
1) Gece yatmadan önce ne kadar yorgun olursa olsun, illaki bir kaç tane kitap okutur ama dinlemez. Ben çocuğun neden ahtapot olmayı sevmediği okurken, neden üzülüyor diye sorar. bende kızım okuyorum ya derim.
2) Merdivenlerden kendi başına, bir yerlere tutunmadan rahatlıkla teker teker inip çıkabilir.
3) Kendisine her hangi bir konuda yardım edilmesinden pek hoşlanmaz. Yardım etmemi istermisin diye sorulmasını ve verdiği cevaba göre hareket edilmesini ister.
4) Kendisi her hangi bir nedenden dolayı pantolonunu, kilodunu (işemek, değiştirmek vb.) çıkarmak için pozisyon almışken, çabuk olsun diye başkası indirirse ortalığı ayağa kaldırır, ben indirecektim diye , tekrar çektirir ve kendisi çıkarır.
5) Bir kaç aydır kendi kıyafetlerini kendisi seçer.
6) Oldum olası sıcağı hiç sevmez, buz gibi havada tişörtle sokağa çıkar. Son zamanlarda da çoraplarını çıkarıyor, ayakları yanıyor hatunun.
7) Bir gün klozet adaptöründe çişini yaparken, banyo musluklarını göstererek bak gözleri, burnu ağzı, görüyormusun dedim. Evet dedi. O günden beri hayal gücünü kullanır, bir şeyleri birşeylere rahatlıkla benzetir. (Daha bu sabah duvardaki resimlerinden birisini göstererek bak bu gözleri, bu ağzı, bu burnu, ne güzel yapmışım dimi diyordu.)
8)Çok güzel mantık yürütür. Bir şey kırıldığı için tamir edilmişse tekrar kırılmasında sakınca yoktur O'nun için, tekrar tamir edilebilir. Olayları bir birleriyle ilişkilendirebilir. Üçgenleri gösterdiğim gün merdiven demirlerinin oluşturduğu üçgeni göstermiş, anne bak büyük üçgen, anne bak küçük üçgen demişti.
9) Dünyanın en iyi videoları arasında gösterilen bir video sürekli aklıma gelir. Ebeveyn ne yaparsa çocukta onu yapar. Ben veya eşim ne zaman yanlış bir şey yapsak, Eylül aylarca onu yapar.
10) Unutmaz. üzüldüğünü, sevindiğini, alınanları, alınacakları yani işine gelenleri :) hiç unutmaz.
11) Çok çok merhametlidir. Karıncanın üstüne basılırsa ne olacağını merak eder ama arkadaşı küserse birisine, yada bir çocuk ağlarsa hemen işini gücünü bırakıp onunla ilgilenir. Gel gel ağlama gel der, yada bak küsmüş, yazık der.
12) Bebekleriyle oynamayı çok seviyor. Gerçi şimdi Ali Naci'yi (bebeğinin ve dedesinin adı) sevmiyormuş. Minicik parmak kadar bir bebek almıştım aylar önce, hiç ilgilenmemişti, bir haftadır gözü onda.
13) Oyuncaklarıyla oynamayı hiç sevmiyor. Galiba anlamsız geliyor.
14)Doğayı çok seviyor, araba yolculuğunu, sevdiği kişilerle birlikte olmayı, toprakla ve suyla oynamayı çok seviyor.
15) Oyun hamuruyla ve yanılmıyorsam adı moon sand'di o kumla oynamayı çok seviyor. (Gerçi ben geçen gün yere döktüğü için sinirlenip atmıştım, çok pişmanım.)
16) İki üç haftadır hayal arkadaşı var. Onunla konuşuyor, sohbet ediyor. Ama adı yok. :))
17) Odasını çok seviyor. Odasında olmayı seviyor.
18) Evcilik oynamayı seviyor. Kendisi doktor hanım oluyor ben hasta. Boyalarla iğne yapıyor.
19) Terlik giyinmeyi seviyor. Evde sokakta özellikle sokakta terlik giymeyi seviyor.
20) Kan çekiyor. Akrabaları çok seviyor, akrabalarıyla olmayı seviyor.
21)Banyoya bir yıl sokmasam girmez, ama girdimi de yüzüne su gelmemesi kaydıyla çıkmayabilir.
22) Aynaya bakmayı çok sever. Şekilden şekle girer, kendisini inceler.
23) Tam bir abla havası vardır. Abla gibi olgundur, yapıcıdır, çözüm üretir.
24) Mantıklı konuşulması gerekir, eğer anlatılanlar O'nun mantığına uygunsa kabul eder, değilse kabul etmez ve bu durumda asla ikna olmaz.
25) Üçkağıtçıdır. Ekmek almak için bakkala gidelim derken, hadi gidip bana cips alalım demek istemiştir.
26) Çocukların genel özelliği anlatılan şeyi yapmaktan değil, gözlemlediği şeyi, gözlemlediği şekilde yapmak ister.
27) Yemek,kek, hamur işi yapmayı sever, mutfak işi yapmayı sever. Ev işlerinde yardımcı olur. :)
28) Favori adamı dedesidir. Dedesine nazının geçeceğini çok iyi bilir.
29) Kreme dayanamaz. Krem buldumu sonuna kadar kullanır, vücudunda sürecek yer kalmadıysa kapılara, yere sürer.
30) Süslüdür, pembe düşkünüdür. Üstünü çok çabuk kirletir, kirletince de bu kirli der çıkarır.
31) Makyaj yapmasını çok sever. Başkasına güzel makyaj yapar, kendisine sıra gelince eline geçirdiği malzemenin tamamını yüzüne boca eder.
32) Rahattır. Üstü kirlendiği zaman kirlensin boşver, annem yıkar der.
33) Doğduğu günden itibaren, ben sürekli şarkı söyledim, ezberimde yoksa uydurdum ve sürekli dans edip, dans ettirdim. Meliha teyzesinin evinde de halk oyuncu Şaziye ablası hem oynattı, hem oynadı. Ortaya müzisyen bir ruh çıktı. Şarkı ezberler, söyler, oynar, dans eder, aklına ezberindeki şarkılar gelmezse anlamlı veya anlamsız kelimelerle kendi bestesini yapar.
34) Müzik sevgisini resimde göremedim. Ya doğru boyayı bulamadım, yada sıkıldı bilmiyorum ama son zamanlarda resim yapmak deyince parmak boyasıyla elini boyayıp hadi ellerimi yıkayalım diyor, yada yazı tahtasını bir iki daire çizip kalemi yalamaya başlıyor.
35) Masa başında yada yerde oturupta faaliyet yapmayı sevmez. Sadece dergilerle 10 dakika falan ilgilenebilir. Şu ana kadar onun için yaptığım herhangi bir materyali benimsemedi.
36) Uyumludur, gezmeye gittiğimiz her yere birlikte gideriz, şu ana kadar sinema hariç hiçbir yerde sorun çıkmamıştır.
37) Gerçek telefonda eğer karşı tarafta birisi varsa konuşmayı sevmez. Ama tel kapalıysa yada elinde kulağına koyacak bir şey varsa, yada hiçbirşey bulamazsa ellerini kulağına koyup, nasılsın, hadi hoşçakal, tamam, bende seni öpüyorum, bay bay diye diye birileriyle konuşabilir.
38) Cep telefonuyla konuşmasının yasak olduğunu bilir.
39) Oto koltuğuna kendisi binip inmek ister.

Şimdilik bu kadar yazayım, aklıma gelenler olursa ekleme yaparım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder