13 Nisan 2010 Salı

Diyaloglarımız

Eylül hapşırır:
Babası: Çok yaşa
Eylül: Hep birlikte :) (12.04.2010)

Akşam kitabını okuduktan sonra yanına yatarım uyuyuncaya kadar:
Eylül: Anne ben şimdi yatıcam ya.
Ben: Evet canım.
Eylül: Sen aç kaşı. (sırtını kaşıtır uyurken)

Çıkında bir kuş gördüğümü sanıyordum.
(Sayfayı çevirir)
Çıkında bir kuş gördüğümü sanıyordum. (ve kitap bitene kadar böyle devam eder)
Ankara'da bulunduğumuz bir hafta içerisinde böyle kitap okumaya başladı. Tabii yine uydurmasyon okumalara devam ediyor. Başındaki çıkında kelimesini çözemedik.

Yerdeki su birikintisinin içinde zıplıyordu. Komşunun kızı Neşe ablası yanımıza geldi.
Neşe: Üstün ıslanıyor ama zıplama.
Eylül: Boşver. Eve gidince bunların hepsini değiştiricez ama. (12.04.2010)

SAbah uyandırmaya kıyamadığım için Meliha teyzesini bize çağırdım. Uyanınca:
Eylül: Bizim evimizde birşeyler yiyelim.
Meliha abla: Ama yiyecek birşey yok kızım.
Eylül:Mal.(Var)
Meliha abla: Ne var.
Eylül: Yeşil fasülyemiz var. (13.04.2010)

Ben: Hoşgeldin canım
Eylül: Hoşgördük. (14.04.2010)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder