12 Temmuz 2010 Pazartesi

Haftasonumuz

Eylül Cuma günü gece yarısı ateşler içinde kıvrandı. Yüzü kıpkırmızıydı, öyleki yanaklar sanki şişmiş gibiydi. Pedifen verdim , babasınıda uyandırdım. Ilık suyla ıslattığım bezi, alnına, eklem yerlerine koydum. Ağlıyordu, ilaç içmiycem diye tutturdu, iki kez yarım ölçek verdim, ben ilacı vermeden önce babası sakinleştirdi. Kızım hasta olmuşsun, annen ilaç versin, ateşin düşsün, tamammı kızım diyerek. Ateşi uzun sürmedi ama haftasonu hep yorgun, iştahsız ve ishalli geçti. Cumartesi günü hiç dışarıya çıkarmadık. Cips istemişti babası alışveriş yapmaya çıktığında cipste almıştı. Bir gün boyunca ortada duran cipsin yüzüne bile bakmadı. Pazar günü günümüz vardı, önce 1 yıldır hiç kullanmadığı bebek arabasıyla, yeni ev alan arkadaşımıza ev hediyesi almaya gittik, sonra eve geldik ve duş aldırdım. Sonra da Aslı teyzesiyle buluşup günümüze gittik. Orada Eylül'den bir yaş büyük Tuğra'nın odasının balkonunda şişme havuzu varmış. Önce ayaklarını soktular, sonra soyunup girdiler içine. Sonra ev sahihi Bahar teyzesi dondurma verdi, hayır yemiycem dedi.Saat 17. 00 gibi bebek arabasıyla eve gelirken yolda uyudu. Eve bebek arabasıyla çıkardım. 7.25'e kadar uyudu. (saati tam olarak biliyorum çünkü 7.30da evden çıkmaya karar vermiş, Eylül'ün uyanmasını bekliyordum. Habersiz çıkmak istemedim, birde gelirse birlikte gidelim diye) Bende Serpil'in oğlunun sünnet düğünü için hazırlanıyordum. Haydi hazırlan birlikte gidelim dedim. Hayır ben gelmiycem babamla kalıcam dedi. 3 yıldır ilk kez kızımsız akşam gezmesine gittim. Kızımı ayrı kaldığımız iki saat içinde çok özledim. Ben çıktıktan bir saat sonra yatmış zaten. (Cips yemiyorsa hastadır, hele dondurma yemiyorsa çok hastadır.) İshali devam ediyor. Bugün Meliha teyzesine "benim neden karnım ağrıyor biliyormusun" demiş, nedenini sorunca "Nazire, Şükran (Nazire'nin annesi) sen, ben, halı yıkadıkta o yüzden" demiş. Babası niye ateşi çıktıki diye sorunca, halı yıkadılar, herhalde üşüttü demiştim, aklında kalmış. Banada "cıbıldak cıbıldak dolaşıyorum, ayaklarım çıplak ya o yüzden" diyordu. Cumartesi günü anne bak napıcam dedi, ağzını kocaman ayırıp, benim dudaklarımı ağzının içine alıp, kafasını bir sağa bir sola çevirmeye başladı. Ben yarıldım gülmekten nereden öğrendin bunu dedim. Birşey demedi. Televizyondanmı gördün dedim. Evet dedi. Cumartesi günü neredeyse bütün gün, yatıp televizyon izledi. Arada bir kumandayla oynuyordu. Demekki denk gelmiş öyle bir sahne. Kızım daha 3 yaşını halletmeden öpüşmeyi öğrenmiş oldu. Zamane çocukları işte. :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder