3 Mayıs 2010 Pazartesi

02 Mayıs Kale Tepesi-Emli Vadisi

Pazar günü yine Nidosla birlikte Sarı Memetlerin yurduna gittik Bu sefer az kişiydik , bir otobüs gittik. Bademdere Kasabası'nda çay molası verdik, alışverişimizi yapıp yola devam ettik. Sarı Memetlerin Yurdu'nda otobüsten indik, yürüyüşe başladık. Sarı Memetlerin Yurdu Aladağların yeşillik tek bölgesiymiş. Uzun bir yürüyüşün ardından iki gruba ayrıldık. Bir grup mola verdi, içinde Eylül'ün, Baki'nin ve benim olduğumuz diğer grup Kale Tepe zirvesine doğru yola koyulduk. Eylül babasının omzunda zirveye çıktı ve dönüşüde yine babasının omzunda yaptı. Mola veren diğer grup üyelerinin yanına vardığımızda açlıktan bitmiştik. Hemen nevaleler çıktı, karnımız doyurduk, sonra dönüşe geçtik. Eylül babasıyla arkadan geldi, baba kafamı koyayımmı buraya demiş, babası da koy kızım demiş. Kafasını babasının kafasına dayamış uyumuş. Otobüse biner binmez uyandı. Anne Meliha'ya mı geldim dedi, hayır kızım otobüsteyiz deyim, ayıldı. Eve gelip, banyo yapıp, buzuratlık yaptıktan sonra saat 21'e doğru uyudu. Baki'yi, Eylül'ün babasını, Eylül'ü zirveye çıkarmak için yaptığı fedakarlıktan dolayı tebrik ediyorum. Eylül böyle bir babası olduğu için çok şanslı. 11'den 18'e kadar sırtında taşıdı da banamısın demedi. İlk kez senin için üzüldüm Baki dedim. Bir ara Bekir birşeyler söyledi Baki'ye duymadım,Baki'de ee baba olmak kolay değil dedi. Çok hoşuma gitti.



Minik fareme sordular Eylül yoruldunmu diye, ben yorulmadım babam yoruldu dedi. Eylül zirvemi yaptın sen diye sordular, ben yapmadım babam yaptı dedi. :))


Çıkarken ve inerken babasının tepesindeydi. İnerken bir ara korkmuş. Korkma kızım demiş babası, bak ben korkuyormuyum. Sakinleşmiş küçük kuzumda.


Bebeğim babasının tepesinde yoruldu, dinleniyor.

Manzara gerçekten çok güzeldi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder