3 Mayıs 2010 Pazartesi

25 Nisan Niğde Kalesi

Misafirlerimizi gönderdikten sonra Niğde kalesine çıktık. Eylül'le gezmek Eylül'ü gezdirmek çok keyifli. Babası yanımızda olunca da Eylül daha keyif alıyor. Kötü mötü bir park vardı, babası bir iki salladı, bir iki indirdi kaldırdı, sonra kalenin içine girdik. Nİğde Kalesini gezerken aklıma lise yıllarım geldi. Kütahya'da da kızlarla kaleye çıkardık. Aynur, Hanife, Nİlüfer, Kübra, Oya, Burcu, Asiye ben. Çok gezerdik kızlarla, çokda kaçardık derslerden. :) Yağmurlu havalarda illaki derslerden kaçar sırılsıklam oluncaya kadar arka sokaklarda gezerdik. Halâ yağmurlu havada dolaşmayı çok severim. Ellerimizi koyardık ceplerimize, yada kolkola girer, şarkılar söyleye söyleye dolaşırdık. Sonra da okula gelince müdür yardımcısı Mustafa Kizek'ten azar işitirdik. Sınıfa girer Bahar ...., Hanife .... ayağa kalkın der, milletin içinde rezil eder sonra giderdi. Ne güzel günlerdi. :))

Kale restore edilmiş, içeride küçük bir oda da semercilik, dokumacılıktan falan örnekler verilmiş, hergün canlı müzik yapılan bir kafe var, dışarıda satış odası var. Yine dışarıda kafe var, fena bir yer değil ama ne kadar nezih olduğunu bilemiyorum.



Kalenin dışından bir görüntü. :)


Kalenin içinden bir görüntü. :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder