20 Mayıs 2010 Perşembe

Çiçeklerimiz

Bundan yıllar önce düğünümüze gönderilen çiçeklerden bir kaç tanesini kendi evim için almış, geri kalanları da annem ve kayınvalidem arasında paylaştırmıştık. Bizim evimize gelen bütün çiçekler kurudu, annemdekiler ne oldu bilmiyorum ama kayınvalidemdekiler coştukca coştu. Görümcemde sevdiği için çiçekleri, bakmakta zorlanmadılar. Ben çiçekleri kuruttuktan çok sonra iki küçük kaktüs almıştım, onlarıda çürüttüm. Eylül büyüyünce aslında evde çiçek olmasının, ona bakmanın, ilgilenmenin, sulamanın ne kadar güzel olacağını düşünüyordum. Bugün görümceme gittiğimizde, size çiçek vereyimmi diye sordu, sanki içimden geçenleri okumuş gibi. O bu soruyu sorarken bende alıcı gözüyle çiçekleri inceliyordum. Hiç ikiletmeden ver dedim. İki tane verdi. Tamda istediğim çiçeği verdi. RAhmetli kayınvalidemin çiçeğiymiş. Eylül kucağıma ver dedi, eve giderken taşırsın dedik. Kapıdan arabaya kadar kucağında taşıdı çiçeği, arabada da biraz tuttuktan sonra bana verdi. Eve gelince çiçekleri güneşi severlermiş diye camın önüne koydum. Eylül inşallah kurutmaz. Benim elime kalırsa kesin kururlar.

2 yorum:

  1. en zayıf halkamdır, botanik:))hiç beceremem.
    eylül çok güzel ilgilenecektir eminim, sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Benim de zayıf halkalarımdan biridir. :) O yüzden diyorum ya umarım Eylül kurutmaz diye. Şimdilik iyi gidiyoruz bakalım. :))

    YanıtlaSil